30 Nisan 2015 Perşembe

Saçmalaşan Dünya Gittikçe hayatın daha çok saçmalaştığını farkediyorum nedense. Hep olmadık yerlerden çıkan ani sürprizlerin yüzüne arka arkaya tokat atasım geliyor. Hoş şu sıralar herkes içinde yaşıyor her şeyi. Neyse ben en azından şanslıyım. Çünkü yaşamak için yaşıyorum. Başka bir amacım yok. Hiçbir şeyin umurumda olmaması da bu olsa gerek. Umurumda olsa ne yazacak ki... Şimdilerde hayatıma giren yeni sürprizlere eyvallah diyorum. Ama sonrası için ne olur onu bilemem. Hayatla tam barıştım derken karşıma çıkan şeye de gülmek hiç gelmiyor içimden. Nasıl olsa bir gün gideceğim yerde yaşayacağım üzücü şeylere şimdiden üzülmenin ne alemi var ki. Hayatın getirisinin olduğu gibi götürüsünün de olduğunu biliyorum ama iş bunu kabul etmede. Arkamda sevdiklerimi ve her şeyi bırakarak geldiğim bu şehre şöyle bir bakıyorum. Ne için feda etmişim her şeyi diyorum. Arkama dönüp bazı şeylerin gerçekten hiç olmamasını yürekten diliyorum ama hiçbir şey de gelmiyor elimden. Tek başıma, kendi yolumda yürümek ne güzeldi diyorum. Zaten hayatın anlamı da bu noktada netleşiyor. Bir ömür peşinde koştuğunuz hayatın içindeki en güzel şey, yaşama bağlıyor sizi. Yaşıyorsak gerçekten mutlu olduğumuz sadece tek bir güzel gün için. Sonrası için bir cümle bile kurmaya gerek yok. En güzel cümle mutlu olduğunuz o güzel günün geldiğinde, hayatla barışıp karşılıklı huzur içinde, güzel güzel çayınızı yudumlamak. Ondan sonra zaten ölmek bile anlamlı gelir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder